
Önce biraz müzik şart:
Pazarlama iletişimi, pazarlamanın ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle ortaya çıkan bir kavramdır. Nitekim pazarlama iletişimini anlamak için, pazarlamanın gelişimini doğru anlamamızda fayda var. Pazarlama her dönemde evrilerek yeniden bir form kazanmıştır, bu dönemler; üretim odaklı pazarlama, kitlesel üretim dönemi, kitlesel pazarlama dönemi ve tüketici odaklı pazarlamadır.
Üretim bazlı pazarlama, tüketicilerin hayatına, sanayi devrimi sonrasında girmiştir. O kadar eski yani… İşletmeler kazanmış odlukları yeni teknolojiler sayesinde, daha fazla ürün üretmeye ve bu ürünleri daha çok pazara ulaştırma imkanı elde etmişlerdir. İşletmeler, pazardaki tüketicinin ihtiyacına ve satın alma gücüne uygun ürünler üretmişlerdir
Kitlesel üretim dönemi, 1960’ların sonrasında ikinci dünya savaşında birçok fabrika ve üretici silah sanayisi için üretilecek materyallerin üretilmesi için dönüştürülmüştür. Lakin savaş sonrasında devlet ve ordu odaklı üretim ciddi manada azalarak, yeni pazar ortamına uyumlu olacak şekilde, üretim maliyetlerinin düşürülerek, pazardaki tüketiciye ürün satışına yönelmiştir. Bu dönemde ürünü satın alacak pazardaki kitleye
Tüketici odaklı pazarlama, günümüz pazarlama stratejilerinin omurgasını tüketici odaklılık oluşturmaktadır. Tüketici odaklı pazarlama, tüketicilerin arzuları, ihtiyaçları ve beklentilerine göre ürün geliştirme ve hizmeti şekillendirme olarak kabul edilebilir. Tüketici odaklı pazarlamada marka tüketicilerle iletişim kurmaya, ürünleri hakkında paylaşılan içeriklerden bir deneyim haritası çıkarmaya özen göstererek, ürün ve servislerini sürekli geliştirmektedir. Günümüzde müşteri ilişkiler yönetimi, bu dönemden sonra gelişmeye başlamıştır. Üretim bazlı bir pazarlama anlayışındansa, tüketicinin taleplerine göre bir pazarlama anlayışı ve üretim anlayışı yavaş yavaş ön plana çıkmıştır.
19. Yüzyılda tüketicilerin kararlarına ve beklentilerine göre üretim faaliyetlerini şekillendiren markalar, pozitif oranda diğer rakiplerinden ayrışmaktadır. Tüketiciyi merkeze koyan markalar, üretim ve iletişim süreçlerini buna göre organize etmektedir. Çünkü kitlesel üretim ve kitlesel pazarlama faaliyetleri; iletişim kanallarının çeşitlenmesi ve pazara arz yapan şirket sayısının artışından sonra tüketici nezdinde karar alma süreçlerinin değişmesine neden olmuştur. Bu değişimin en büyük nedenlerinden biri iletişim ve bilişim teknolojilerinin büyük gelişim göstermesidir. Web 2.0’nin hayatımıza girmesinden sonra
, tüketici artık satın alma kararını gerçekleştirmeden önce araştırmalar yapıyor, yorumlamalar yapıyor ve sorular soruyor. Bunun sonucunda satın alma sürecini elde ettiği bilgilere göre şekillendiriyor. Artık tüketici, bilgi elde etmeye çalışırken hem aktif bir bilgi aktarıcı hem de aktif bir bilgi alıcı kişi olmaktadır. Bir tüketicinin herhangi bir marka için kötü yorum yapması veya kötü deneyim aktarması, potansiyel alıcıların araştırma sürecinde marka için ciddi problemler üretebilmektedir. İnternet öncesinde, olumsuz kullanıcı yorumları ev hanesi ve yakın çevre ile kısıtlı kalmaktaydı. Ancak bir araştırmaya göre Web 2.0’nin hayatımıza girmesinden sonra bir insan, dünyanın herhangi bir yerindeki insana en az 6 bağlantı uzaklıkta olduğu yönünde bir teori ortaya atılmıştır. (www.wikipedia.org/wiki/Six_degrees_of_separation, Kasım 2018)